Geçen sabah az kalsın hastanelik oluyordum . Hastane olayı işin iyi tarafı , bir de kötü tarafı var ki , diğer tarafı boylamış olabilirdim. Çok şükür ki , sorunsuz atlattım . Ama korkusu yetti.
Küçükken gördüğüm bir rüyayı getirdi aklıma , uzun zaman etkisinden kurtulamamıştım. Sokakta oynarken iki köpeğin üzerime atlayıp , her yerimi parçaladığını , ağlayarak uyandığımı ve sanki o anı gerçekten yaşamışım gibi canımın acıdığını hiç unutamam. O yüzdende özellikle başıboş sokak köpeklerinden çok korkarım .Ve biliyor musunuz bunu ilk kez burada paylaşıyorum. Pek kimse bilmez...
Sahilde yürüyorum , karşıdan da siyahlı kahverengili pis bakışlı bir köpek , hafif sağa doğru yamulmuş , yalpalaya yalpalaya geliyor. Sanki tekerleği patlamışta , sağa çekiyor gibi. “ Ayy noluyooo bu hayvana yaa , niye böyle yamuldu ” derken kalbim güm güm atmaya başladı . “ Yaw bu hayvan üzerime üzerime geliyor , ne yapacağım ben şimdi , sakin olmalıyım ama nasıl ? Ya saldırırsa , ya ısırırsa !!! ” bütün bunlar aklımın köşesinden geçerken , birden rüyamı hatırladım “ Tamam işte aynı sahne , şimdi parçalayacak , bittim ben . Kaçacak yerimde yok. En fazla denize doğru kaçarım ama elimi kolumu koparmadan bırakır mı ki ? ” diye düşünmeye başladım. Etrafıma bakındım , yardım eden olur mu ki ? Çığlık mı atsam acaba ? O an nasıl stres oldum , nasıl stres oldum anlatamam .
.
Geldi , geldi , geldiiii , gözüm köpekte , dondum kaldım . Bana doğru zıplamasıyla çığlığı atıp elimin tersini savurmam bir oldu . Ağzı değdi elime , elim ıslak ıslak oldu , dişlerini gördüm . Bekliyorum arkamdan geri gelip tekrar atlayacak diye ama öyle bir hızlanmışım ki o korkuyla arkama bakmadan devam ettim . O da geri dönüp gelmedi zaten. Aman bi üzüldüm bi üzüldüm anlatamam. O an ki korkumdan , ağlamamak için zor tuttum kendimi. Elim ayağım zangır zangır titredi. En yakın cafeye girip elimi yüzümü yıkadım . Derin bir nefes aldım , çıktım . Ama o da ne ? Bu seferde kapıda başka bir köpek . Hoppalaaa , deliricem ama sabah sabah bela mısınız ?
- “ Yok abla yokkk , o bişey yapmaz ” ( diye bir ses duyunca içim rahatladı )
- “ ay iyi bari yağmurdan kaçıp , doluya tutulmayalım da ” dedim. Ama hakikaten bu sevimli bir şeydi. Ne bilsin hemcinsi beni korkutmuş ...
Pis hayvan işte , normal normal yolundan yürüseydin ya , ne diye atlayıp duruyorsun ki insanların üzerine , ben senin oyun arkadaşın mıyım ? Hem ben senin üzerine gelip saldırma teşebbüsünde bulundum mu ?
Şaka bir yana ama eğer o atlayışında koluma diş geçirseydi , itme çekme derdinden kesin düşer , bayılırdım. O da beni bi güzel parçalardı herhalde. Düşünmesi bile çok korkunç...